Aydın Masaj Salonu

Yakınacak bir durumum yok. Güvence altındayım. Ne var ki, bu mesleği çok uzun süre yaptım, kimi zaman sabrım taşıyor… Benim arılamadığım, bilirsin, buraya gelip bir koltuğa oturan ve durmadan mevzuşan erkekler… İşleri güçleri, ço-cuklan… Akıllarına ne gelirse. Dayanma güçlerini yitiriyorlar, anlarsın ve hava değiştirmek için buraya geliyorlar, anılarına tekrar geri dönmek için, buraya, kendi mezarları üzerinde ağlamaya geliyorlar. Duvann arkasındaki bir bideden gelen su sesini duyduklarında, hayata yeniden döndükleri izlenimine kapılıyorlar. Bana zaman kaybettiriyorlar ve bunlar, kimi zaman, halleri vakitleri yerinde, parayla oynayan kişiler olduklarından, onlan kapının önüne koyamıyorum… Ya da bana şey bulmamı, yerlerini alacak birini bulmamı istiyorlar… Bilirsin, biri o işi onların adına yapacak, onlar da karşıdan izleyecek…” Aydın Masaj Salonu

Aydın Masaj Salonu

 

Başımı salladım. İyi değil misin?” “Kalp,” dedim. “Kalbim çok sağlamdır. Bilirsin, vakitında durmasını bilmeyen türden bir kalp…” Yağmurluğumun ceplerindeki ellerim nemlenmişti. “Birbirimizi görmeyeli o denli çok vakit oldu ki…” “Nasılsın, Lili Marlen?” “Tss-tss. Bulunuyor mu peki?” Aydın Masaj Salonu “Elimde dev gibi bir sıralama var. Kolay iş değil, güvenli kişiler olması, şantaja falan kalkışmayacak, Markoviç vakasında olduğu.” “Peki, bu herifleri nereden buluyorsun?” “Bana kızlar haber veriyor… Ya sen, sen nasılsın?” “İyiyim. Kanişini okşuyor, bana bakıyordu. Sonra dayanamayıp sordu: “Bir şey gerekiyor mu?” “Hayır, teşekkür ederim. Seni görmek istemiştim, hepsi bu.”

 

Kaçmış gibi olmamak için birazcık daha kalmam gerekiyordu. Sessiz bir şekilde beni gözlüyordu. Gizli saklı şeyleri delip geçen bir bakışı vardı. Bir şeye gerek duyuyorsan… Ne tür olursa olsun.” Bana gülümsedi. “Unutulmuyor…” “Hayır, Lili Marlen, unutulmuyor. Geçmiş…” “Geçmiş… Geçmiş ve gelecek. Aydın Masaj Salonu Bu ikisi, kimi süre garip bir çift oluşturuyor.” Söyleyeceklerinin hepsini söylemiş bir adam benzer biçimde ayağa kalktım. “kim bilir senden isteyeceğim bir hizmet olacak.” “Söylemekte duraksama, albayım. Geçmişte sıkı bir adamdın ve sana hâlâ bir yardımım dokunabilirse… Hangi konuda olursa olsun.” Bekliyordu. “Ben, hiçbir vakit aslabir şey sormam. Birine gerek duyacak olursan…”